19 Nisan 2009 Pazar

Cekim mi yenge?


Yeni hobim olmasini istedigim fotograf isine girdim, simdilik oldukca zevkli bakalim nasil gidecek..

18 Nisan 2009 Cumartesi

Perde


Perde dedigin boyle yapilir. Gerald Wallace, Shaquille O'neal'a karsi..kazanan da belli gibi

17 Nisan 2009 Cuma

Its a "Wilde" world

Yaşıyoruz gidiyoruz bi şekilde hepimiz, kimimiz memnunuz bulunduğumuz durumdan kimimiz değiliz. Dün arkadaşlarımla oturup yemek yerken fark ettim ki kimse işinden ve hayatından memnun değil. Sorun bizde mi, yoksa "modern insan"da mı? Modern zamanlarda yaşıyoruz artık. Ulaşım çok kolay, her yere bir kaç saatte gidebiliyoruz. Cep telefonları artık saniyeler içinde dünyanın herhangi bir yerine bağlıyabiliyor bizi, ama bizim her zamankinden daha çok acelemiz var. Teknoloji gelişiyor, hayatımızın kolaylaşması lazım ama hala yetişemiyoruz.



Sürekli bir iş, sürekli bir telaş ve kendine vakit ayıramama mevcut. Peki buna yaşam diyebilir miyiz? Yoksa bunun adı "var olmak" mı?


Oscar Wilde'ın çok güzel bir lafı vardır;

to live is the rarest thing in the world. Most people exist, that is all..

14 Nisan 2009 Salı

El Barca es mes que un club


Kobe ve Barcelona.. Bir yanda NBA'de en sevdigim oyuncu bir yanda en sevdigim takimlardan biri. Sevdim ben bu kombinasyonu.

Isin bir de ticari boyutu var elbette Nike durmamis ve hemen ayakkabi yapmis, ya da once Nike ayakkabiyi yapti sonra kobe Barca'ya gitti,bilemiyorum.

13 Nisan 2009 Pazartesi

Afakanlar basiyoreeee




PwC = People Working Constantly

davulun sesi uzaktan ne kadar hosmus oyle, calis calis bitmiyor...tam rahatladim nefes aldim diyorsun yeni bir is cikiyor

sabahlari caanim yatagi bos birakip gitmek ise ayri bir koyuyor



Gitmek istiyorum uzak diyarlara..

12 Nisan 2009 Pazar

Exponential Times



En dikkat cekici kisimlari soyle;

Cin yakinda Ingilizce konusulan en buyuk ulke olacak.
Hindistan'in onur ogrencisi cocuk sayisi Amerika'daki cocuk sayisindan fazla
2010 yilinda en revacta olmasi beklenen meslekler 2004 yilinda yoktu
Amerika'daki evliliklerin 1/8i yani %12,5i "online" ortamda tanismayla baslamis
MySpace'de 200 milyon kayitli kullanici var,eger MySpace bir ulke olsaydi dunyanin en buyuk 5. ulkesi olurdu
Ataturkcu Dusunce Dernegi'nin kapatilmasini talep ettigi Google'da her ay 31 milyar arama yapiliyor.2006da bu rakam 2,7 milyar
50 milyon kullaniciya ulasan teknolojik aletler hakkinda bir calisma yapmislar; radyo 38 yilda bu rakama ulasirken, televizyon 13 yilda ulasmis. Internet 4 yilda ulasirken, Ipod 3 yilda ulasmis, Facebook 2 yilda..
1984 yilinda internete ulasim saglanabilecek cihazlarin sayisi 1000 imis,1992de 1.000.000 olurken 2008de 1.000.000.000 olmus

ve

Bu video suresince yani yaklasik 4,5 dakikada 694.000 sarki korsan olarak indirilmis
Hell Yeah!

Biraz da yorum yapalim, bu bilgiler gercekten cok carpici ama tam olarak da dogru bilgi vermiyorlar. Ornegin radyo 38 yilda 50 milyon kullaniciya ulasmis ama o sirada dunya nufusu kac kisiden olusuyordu bu onemli bir bilgi olurdu,en azindan oranina bakmamiz lazim. Ayrica dunya gayri safi milli hasilasi ne kadardi simdi ne kadar, insanlarin satin alma guclerinde genel bir artis olmasi gerekmiyor mu? Exponential Times demisler bu videoya, gunumuz boyle demisler. Benim de aklima takilan su oldu "ne zaman degil ki?" Soyle ki radyo 38 yilda 50 milyon kisiye ulasmis, peki telefon kac yilda ulasmis?

Buyuklerimiz bize her zaman demez mi "sizin nesil cok sansli, artik her seyi cok rahat buluyorsunuz" diye. Peki onlar da kendilerinden bir onceki nesle gore daha sansli degil miydi?
Demem o ki icinde bulundugumuz her zaman exponential times olmaya mahkum.

Son olarak aklima Robert Malthus geldi, kendisi 18.yuzyil iktisatcilarindandir ve soyle bir teorisi vardir, nufus geometrik olarak artarken yiyecekler aritmetik artiyor, dolayisiyla gelecekte butun dunya acliktan olecek!

O.A.


Yine, yeni, yeniden ben. Sanirim 4. blog denemem oluyor bu, surekli baslayip hic devam ettiremedigim bir ugras. Bugun, sagolsun Ozdemir Asaf, yeniden yazma aski depresti bende, sonuc olarak da "Hayda Vre" dedim ve basladim yazmaya.

Tekrar yazmaya tesvik eden Ozdemir Asaf oldugundan ilk yazimi da ona adamamak ayip olurdu herhalde.

Ozdemir Asaf'in cekiciligi kullandigi ikilikler sanirim, bir seyi anlatirken tezatlarini kullanmasi bunu yaparken de kelimelerle dans etmesi hem icerik olarak hem de estetik olarak zenginlik vermesi. Bugun tesadufen Bebek'te islettigi bir meyhanesi oldugunu ogrendim, ama artik onun yerine Haci Bozanogullari baklavacisi varmis, yine de bir gidip ziyaret etmek sart derim ve ustadin dizelerini copy/paste ederim..

En uzun hep kendime konuştum,
başkalarına hep kısa yazmak istedim.
ne kendim dinledim ne başkaları...